3 Haziran 2009 Çarşamba

Müjdat Gezen'i Kınıyorum..!


Müjdat Gezen'i kınıyorum... Konservatuar tiyatro bölümüne girdim... İlk gün tanıştık... Tanışmaz olaydık... Herhalde torpille kazanmıştı giriş imtihanını... Adı Müjdat Gezen'di... Hâlâ öyle... Adını değiştirmedi... Gezen birisidir; ama uzaklara gitmez... Tiyatro, sinema, TV arasında gezer durur... O yıl muhteşem bir yıldı... Hani şaraplarında iyi yılları vardır ya... Okulun da esaslı yıllarından biriydi o yıl... Müjdat ve Savaş Dinçel ağabeylerle de o yıl tanıştık... Onlar bizden 10 yaş kadar büyüktü... Okulun gediklileri... Mezun olup gitsinler diye hocalar gözlerinin içine bakardı... Sonra dost olduk, birçok projede, hem benim tiyatroda hem başka tiyatrolarda birlikte çalıştık... Savaş, beyefendi, uyumlu, çalışkan, yaratıcı, mizah duygusu gelişmiş, aydın ve aydınlık kafalı çok iyi bir oyuncu çıkardı kendinden. Müjdat ağabey de, uyumluluğun dışında bütün öbür özellikler vardı... Çok çektim Müjdat'tan çoook... Müjdat'ın hastalık hastası olduğu doktor raporlarıyla belgelendi; günde dört doktora gittiği saptandı ve Tabibler Odası Müjdat'ın resimlerini dağıttı doktorlara... "Bu hastaya bakıp, zaman yitirmeyiniz... Dikkatli olun tehlikelidir, yanında boya ve fırça taşıyor," notunu eklemişler resmine... Ben ne dediklerini pek sezemedim... Sonra şimşek çaktı, halkın başına gelen felaketi tahmin ettim, "Galiba sonunda yapacağını yaptı, resme başladı," dedim... İki gün sonra sergi davetiyesi geldi... Adam tuvalleri ne zaman çaktın, bezledin, bir sergilik resmi ne zaman yaptın? Açtım telefonu "Müjdat, tiyatronla uğraşsana bu resim sergisi işi nereden çıktı, halkı taciz etme..." dedim. Gayet pişkin... "Aaa, ben akademinin resim bölümünü bitirdim..." dedi... Efendim birinci eşi Gün, Güzel Sanatlar Resim Bölümü mezunuydu... Kızcağızı sürekli taciz ederdi okula gidip gelip... Kantinde başına bela olurdu... Güya derslere de girip çıkmış o ara... Bu yolla sağlam bir resim eğitimi aldığını, bir ressamla yıllarca aynı yatakta yattığı için ressam sayılması gerektiğini savunuyor... Almış tuvalleri, boyamış, açmış sergiyi... Sakın gitmeyin... Müjdat Gezen sergisi... Bahariye Epsilon Kitabevi Galerisi'nde... Sakın gitmeyin... Yetmemiş bana telefonda diyor ki, "Leyla da (ikinci eşi) Akademi Tiyatro Dekor Tasarımı bölümünde... Eh, Leyla'yla da aynı yatakta yatıyoruz... Yakında dekor bölümünden de mezun olacağım." Tiyatroları şimdiden uyarıyorum bu adam "Dekor yapayım," diye gelebilir, dikkatli olun... "Oynadım, yönettim, yazdım, okul açtım... Tiyatroya epey emek verdim. Artık resim sanatı için bir şeyler yapacağım... Resim koleksiyonumu da büyütüp, sergi açacağım..." buyurdu. Resim koleksiyonunu büyüteceğine eminim... Hatta ülkenin en büyük koleksiyonuna bile salip olabilir... Bir tarihte yapıştı tiyatroma, habire gidip geliyor, müdüriyette oturuyor... Anladım bir hergelelik peşinde... Odamdaki ressam Muazzez'in orta oyunu tablosuna takmış kafayı... "Bunu bana ver, ben orta oyuncular, karagözcüler derneği başkanıyım," diye tutturdu... Bütün direnmelerim boşa gitti... Sonunda dedi ki "Tamam vermek istemeyebilirsin, doğrusu bu resim bir tiyatro yöneticisinin odasına çok yakışıyor. Ama beni anla, benim ortaoyununa büyük bir zaafım var... Değiş tokuş yapalım bu resmi bana ver, sen Fikret Mualla seversin, ben sana Fikret Mualla'nın resmini vereyim..." Başımdan gitsin diye anlaştım. Tabloyu kaptı vııın... Üç gün sonra tiyatroya bir paket geldi. "Müjdat Gezen yollamış," dediler... "Ha açın Fikret Mualla tablosu," dedim. Açtık, paketten çerçevelenmiş bir dosya kağıdı çıktı, üstüne tükenmez kalemle bir adam kafası çiziktirilmiş. Altında da bir not: "Bu Fikret Mualla'nın portresi, ben yaptım. Müjdat Gezen." Ne yapayım; savcılığa mı vereyim... Fikret Mualla'nın resmi demişti, doğru, yapmış göndermiş... Adam nitelikli suç işliyor... 1 Nisan günü bir büyük nitelikli suç daha işleyecek herkesi şimdiden uyarıyorum. Savaş Dinçel 1 Nisan günü Şehir Tiyatroları'ndan emekli oluyor. Müjdat kendi tiyatrosunun altında 90 kişilik bir cep tiyatrosu yaptırdı, adını Savaş Dinçel Sahnesi koydu... 1 Nisan günü Savaş Dinçel Sahnesi'nin açılışı Savaş'ın yazdığı Uçurtmanın Kuyruğu adlı oyunla yapılacak... Müjdat yine nitelikli suç işleyecek... Uzun sözün kısası: Müjdat Gezen'i kınıyorum!!!

Ali Poyrazoğlu

Hiç yorum yok:

Taha Gökhan Arıkan'a Hoşgeldiniz!

Blogumuzda hoş vakit geçirmeniz dileğiyle..